Hick Kanununun ana fikri şudur:
Mevcut seçeneklerin sayısı ve karmaşıklığı arttıkça karar vermek için gereken süre artar.
Tasarımcıların birincil amaçlarından biri ürünleri kullananları bunaltmayacak şekilde sunmaktır. İçgüdüsel olarak fazlalık ve aşırılık kişide kafa karışıklığı yaratır. Tasarımcılar insanları hedeflerine kolay ulaştırmayı sağlamalıdırlar. Ürünü veya hizmeti kullanan kişilerin amaçlarını ve engellerini anlayamadığımızda tasarımımız kafa karışıklığına sebep olabilir.
Nihai olarak tasarımcının amacı, kullanıcının neyi başarmak istediğini anlamaktır, böylece hedeflerine başarılı bir şekilde ulaşmalarına katkıda bulunmayan herhangi bir şey azaltılabilir veya ortadan kaldırılabilir.
Ayırt edici ve net bir harekete geçirici mesajın olmaması, net olmayan bilgi mimarisi, gereksiz adımlar, çok fazla seçenek veya çok fazla bilgi gibi şeyler kullanıcılar için engel teşkil edebilir.
Hick Yasası (veya Hick-Hyman Yasası), William Edmund Hick ve Ray Hyman‘dan oluşan bir İngiliz ve Amerikalı psikolog tarafından ortaya atılmıştır. 1952’de bu çift, mevcut uyaranların sayısı ile bireyin herhangi bir uyarana tepki verme süresi arasındaki ilişkiyi incelemeye başladı. Anlaşılacağı üzere kullanıcıların bir arayüzle etkileşim kurması için geçen süre, etkileşim için mevcut olan seçeneklerin sayısı ile doğrudan ilişkilidir.
Bilişsel Yük
Bir dijital ürün veya hizmetle etkileşim kurarken, bir kullanıcının önce o ürünün veya hizmetin nasıl çalıştığını öğrenmesi gerekir. Navigasyonun nasıl kullanılacağını anlamak (hatta bazen bulma), sayfa düzenini anlamak, kullanıcı arayüzü öğeleriyle etkileşim kurma ve formlara bilgi girmek zihinsel efor gerektirir. Bu öğrenme süreci gerçekleşirken, kullanıcı ayrıca odaklanmayı sürdürmelidir. Bu zihinsel efor ve odaklanmak bilişsel yükü meydana getirir.
Kullanıcı deneyiminde tasarımcı bu bilişsel yükü minimize etmelidir.
Hick Kanunu Nasıl Uygulanır?
- Yanıt sürelerinin kritik olduğu durumlarda karar süresini artırmak için seçenekleri en aza indirilmelidir.
- Bilişsel yükün azaltılması için karmaşık görevler daha küçük adımlara bölünmelidir.
- Önerilen seçenekler vurgulanarak kullanıcıları bunaltmaktan kaçınılmalıdır:
- Yeni kullanıcılar için bilişsel yükü en aza indirmek için aşamalı katılımdan yararlanılmalı.
Netflix’e girdiğimizde yüzlerce film arasından saatlerce izleyecek bir şey bulamadığımızdan en az bir kere şikayet etmişizdir. Kullanıcıların daha hızlı sonuca varmasına yardımcı olmak için Netflix burada ülkenizde en çok izlenen 10 yapım seçkisi sunuyor. İnsanlar bu özelliği kullanarak popüler olana eğilimli de olmasıyla daha hızlı karar verebiliyor. Bu özellikle Netflix, yalnızca belirli türdeki programları veya filmleri izledikten bir süre sonra bir döngüye takılan bir kullanıcı profilinin algoritmasını kırmayı da umuyor. Bu sayede yeni içerikler algoritmaya girebilir ve öneriler değişebilir.
Hick kanunu, kullanıcı deneyimi tasarımında temel bir kavramdır. Kullanıcılar hedeflerine ulaşmak için ne yapmaları gerektiği hakkında ne kadar az düşünmek zorunda kalırlarsa, daha büyük olasılıkla hedeflerine ulaşacaklardır. Kullanıcı deneyiminde tasarımcı bu bilişsel yükü minimize etmelidir.
